15 Şubat 2016 Pazartesi

Yazar OOR Turkey | Kategori : , ,


Bu röportaj vokal ve gitarist Toru’nun 18. doğum gününün hemen sonrasında yapıldı. Tüm üyelerin yaşları 17 ve 18 geçiş döneminde olan ONE OK ROCK grubu, 18 Aralık’ta (2006) Shinjuku LOFT’ta ilk tek kişilik konserini gerçekleştirdi. “Artık-çocuk-değil-ama-daha-erkek de-değil” hassas dönemini yaşayan grup üyelerine gerçekte günlük hayatlarının nasıl olduğunu sordum.


“İlgi isteyen bir doğam var, bu yüzden her zaman yanımda biri olsun istiyorum”– Taka


-Bu şansı, müzik yerine günlük hayatınız ve karakterlerinizle ilgili konuşmak için kullanmak istiyorum. Ama ilk olarak yakın zamanda neler yaptığınızı konuşalım.

Taka : Dün Toru’ya doğum günü partisi yaptık. Artık 18 yaşında.

Toru : Pek de farklı hissettirmiyor. 

-Parti için neler yaptınız? 

Taka : Bir sürü arkadaşımızı çağırdık ve bir restorana rezervasyon yaptırdık. Ona hediyelerini verdik ve onu kandırdık.

Toru : Benim için sürpriz oldu. 

Alex : Hediye niyetine ona zaten kendine ait şeyleri verdik haha 

Toru : Yaklaşık 10 kişi bana “Omedetou! (Doğum günün kutlu olsun!)” dedikten sonra hepsi bana zaten benim olan şeyleri verdi (gülüyor). Terlik, kolye gibi şeyler. Ama sonra gerçek hediyeleri verdiler tabi. 

-Neler verdiler? 

Toru : Şu an giydiğim ayakkabılar Ryota’dan, gitar kabıysa Alex’ten hediye.

-Ryota dışında tüm üyeler 18 yaşında. 17 ve 18 yaş arasında pek fark yok, siz ne düşünüyorsunuz?

Taka : Yaşlı hissediyorum. 17’yken gittiğim her yerde en genç bendim. Herkes “Gerçekten 17 misin? Vay~” diyordu ama mekanda benden daha genç insanlar oluyordu. 

-Yani çoktan bir yetişkin gibi görülüyordun. Ryota, peki sen 17 yaşında olmakla ilgili ne düşünüyorsun?

Ryota : Bir an önce 18 olmak istiyorum. 17’yi yeterince yaşadım. 

-“Keep it Real”ın teması “yetişkin halimiz” ve sizler yetişkin olmaya gittikçe daha çok yaklaşıyorsunuz. Nasıl yetişkinler olmak istersiniz?

Taka : Son zamanlarda büyüklerle sık sık yemeğe çıkma fırsatım oldu ve en çok farkına vardığım şey “her jenerasyonun kendi yaşına özgü düşünmesi gereken şeyler olduğuydu”. Babamın yaşlarında kendi bakış açısını başkalarına uygulatmaya çalışan bir rockçı var. Söylediği şeyler doğru olabilir, ama bizim şu anki durumumuza uygun değil. Düşünce şeklimiz, içinde bulunduğumuz yaşa göre farklılık gösteriyor. Bu yüzden yetişkin olduğumda kendi doğrularımı gençlere zorla uygulatmak istemiyorum. Eminim o rockçıya benden daha büyükler bunları söylemiştir. Bu anlamsız bir ısrarcılık sadece.

-Toru sen kafanda nasıl bir yetişkin olacağına dair şeyler kurdun mu?

Toru : Henüz düşünmedim ama çocukken hep başarılı olmayı hayal ederdim; böylece lüks bir evde yaşayabilirdim. Rutin şeyler yapmaktan hoşlanmam. Şarkı yazarak, konser ve kayıt yaparak hayatın tadını çıkarabilirim.

-Görünüşe göre çocukluk hayalinin peşinden gidiyorsun. Ryota ve Alex, siz? 

Ryota : Her yerde en genç benim, ama benden büyüklere akıl danıştığımda bazen Taka gibi ters düştüğüm oluyor. Yoldan çıkmadan büyümek istiyorum.

Alex : Pek üstünde durmuyorum. Sanırım aynen bu şekilde büyüyeceğim. Ama iyi bir baba olmak istiyorum. Pek şiddet yanlısı bir tip olmadığımdan, nazik bir ruha sahip olmak eğlenceli olurdu.

-Şiddet yanlısı derken, grupta kimden bahsediyorsunuz? 

Taka : Ben asabiyim ve “ben”ci bir şahsiyetim (gülüyor). Ama sadece gerçekten güvendiğim insanlar bencil olduğumu söyleyebilir. (Ç/N: Başkaları bu yönümü bilmez) Diğer üç üyeye karşı bencilim, çünkü onlara güveniyorum.

-Diğer üyelerin başı belada (gülüyor) 

Toru : Hem kendisi sabah erken gitmeliyiz diyor, hem de beni akşam yemeğe götürüyor. 

Taka : İlgi isteyen bir doğam var, bu yüzden her zaman yanımda biri olsun istiyorum (gülüyor).

-Birçok baskın karakterde rockçı olduğunu düşünürsek, rock yıldızlarının, özellikle vokalistlerin böyle bir karaktere ihtiyacı vardır belki.

Taka : Dominant olma hakkım hiç yok (gülüyor). 

-Sonuçta (vokalist olarak) önde durmak zorundasın (gülüyor). Toru’nun karakteri nasıl?

Taka : Bence Toru gruba en iyi babalık yapacak kişi. Asla sinirlenmez. Ama bir şey söylemesi mümkün olmadığından bu durum (*sakinliği) oğullarını kızdırabilir (gülüyor). 

-Toru, itirazın var mı?

Toru : O kısmı sana bırakıyorum (gülüyor). Ayrıca birisine dinletmeden şarkı yazmanın imkansız olduğunu düşünen biriyim. 

-Ryota nasıl? (Ç/N: Şarkı yazma konusunda)

Taka : O korkak olan (gülüyor). 

Ryota : Alışmak için saatler harcamalıydım, bu yüzden 1 yıla yakın stüdyoda şarkı yazma aşamasının hiç parçası olmadım. 

Alex : Şarkı yapmaktan yırttı (gülüyor). 

Ryota : Anlamadığım hala bir sürü şey vardı ve söyleyecek nerdeyse hiçbir şeyim yoktu. Melodi için öneri yapabilecek duruma daha yeni geldim.

Taka :  Ryota dışardan izleyip, fırsatını bulduğunda olaya dahil olan bir tiptir. Topluluğa bir kere karışırsa başarılı olacağını umut eden biri (gülüyor).

-Alex kendinin sessiz biri olduğunu söyledi, ama öyle mi?

Alex : Hayır, öyle olmak istediğimi söyledim, ama kesinlikle değilim… (gülüyor) 

Taka : İçimizdeki en benzersiz karakter ona ait. Herşeyi nasıl isterse öyle yapıyor. 

Ryota : Onu ilk gördüğümde korkutucu olduğunu düşünmüştüm. Ama aslında çocuksu biri (gülüyor).

Alex : Cana yakın görünüyor olmalıyım ki benden küçükler bile beni ilk adımla çağırıyor (gülüyor). 

-Herkes canının istediği gibi davransa grup ilerlemez ki (gülüyor). Grupta kim diğerlerini şarkı yazma tarzı şeyler konusunda dürtüyor?

Taka :  Gruptaki k.ç tekmeleme rolü bana ait olduğundan, diğer üyeleri çalışmaya zorlayan da benim.

-Bu noktadan bakarsan grubun şu anki durumuyla ilgili ne düşünüyorsun? 

Taka : Herkes herşeyi kolayca, rahatça yapmak istiyor ve tam bir “konfor” peşinde. Sanırım tüm mücadelemiz bunun için. Henüz yaşımız gençken üstüne gitmeliyiz, böylece ileride rahatlama şansı kazanabiliriz.

-Şu ara şarkı yazmak gibi şeyler yapmak mı mesela? 

Taka : Evet. İnsanlar birbirine tutunursa ortak bir dile ulaşabilir. Başka deyişle, elimizden gelenin en iyisini yaparsak ve bir olma hissini aklımızdan çıkarmazsak başarabiliriz. Yapmamızı istediğim şey bu. Farklı karakterlere sahibiz, ama birbirimize şarkı yazarken fikir veriyoruz ve hepimiz birden “muhteşem oldu” diyene kadar bunu sürdürüyoruz ve bence bu harika.  Bu şekilde devam etmenin güçlü bir etkisi olmaz mıydı?

-Son yaptığınız şarkılar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Toru : Minör gamla hüzünlü şarkılar yaptık ve ayrıca farklı şeyler denedik. 

Taka : Şarkılarımıza söylerken güzel hisler veren sözler koyduk. Eminim dinleyicilerimiz rahat söylenen bu sözleri dinlerken iyi hissedecek. Bunun üstünde çalıştık.

Ryota : Yaptığımız şarkıların hepsinin kusursuz olduğunu düşünüyorum. Şu anki konumumu bozmadan bu beceriyi daha yukarı çekmek istiyorum.

-Peki o zaman, 2007’den beklentiniz ne olacak? 

Taka : Sonuçta insanız, ister istemez şansızlıklar yaşanacaktır ama gelecekteki biz için elimden geleni yapacağım.

Toru : 2006 yılında grup daha oturdu ve müzik tarzımız biraz değişti. Bence 2007 derecemizi artırabileceğimiz yoğun bir yıl olacak. Bu yüzden sabırsızlıkla bekliyorum. 

Ryota : 2006’da tur yaptık ve büyüdüğümüz bir yıl oldu. 2007’de daha fazla şey öğrenmeyi ve kendimi geliştirmeyi istiyorum.

Alex : İstediğimiz şeyi yapma şansı yakaladık ve ortaya koyduğumuz işin “sonucunun” mükemmel olmasını istiyorum. Bu sene isteğim sahnede iyi bir performans sergilemek ve güzel şarkılar yazmak.


Röportaj: Koichi Kamiya | Fotoğraf : Araboshi
Scan sahibi : shinigamitabris @ livejournal
İngilizce çeviri: Dessy @dnooriani.wordpress
TR Çeviri: Cage @ONEOKROCK_TR

0 yorum:

Yorum Gönder