18 Şubat 2016 Perşembe

Yazar OOR Turkey | Kategori : , , ,

Temmuz ayında başlayıp yaklaşık 1 ay süren Vans Warped Tour’la ONE OK ROCK Amerika rock sahnesine akıllara kazınan bir iz bırakmış oldu. 80’den fazla yetenekli grubu tek bir alanda bir araya getiren tur, düşüncelerini ve bakış açılarını göstermenin harika bir yolu. Kuzey Amerika’daki tüm dünyanın ilgisini kazanmış büyük festivallerinden biri olan bu turda grup neler görüp hissetti? Onlara düşüncelerini sorduk. 



“Bize yurtdışı ile ilgili ders oldu, bu kadar zor olacağı aklımın ucuna bile gelmemişti”

İlk Vans Warped Tur’unuzun nasıl geçtiğini gözden geçirirsek bize neler anlatırsınız? 

Taka : Eğlenceliydi. Gitmeden önce geçen sene Vans Tur’a katılmış olan Crossfaith ile görüştük ve oradaki sorunlarla ilgili konuştuk. “Oldukça zorlu görünüyor” diye düşündük ve korktuk. Tur başladığında her şey tam da anlattıkları gibiydi, ama zorluğunu aklımıza getirmeden her gününden keyif aldık. Aynı zamanda kalbimizi kıran bir şey de vardı.  

Öyle mi?

Taka : Belki orada alışıldık bir şeydir, mesela, tanıdığımız bir grup üyesi sahnemize gelir, şöyle bir göz atar, kafasını çevirip gider. Öyle zamanlarda yurt dışıyla ilgili öğrenmemiz gereken daha çok şey olduğunu düşündüm. 

Ama sahneniz müthiş etkili görünüyordu.

Taka : Bence de öyleydi. Hayranlar Japonya, Asya veya Avrupa’yla aynıydı. Herkes eğleniyordu ve çok heyecanlıydı. Maalesef Vans Warped Tur’da her grubun 30-40 dakika civarı çok kısa bir performans süresi vardı. Sahne atmosferi Japonya’dan çok değişik olduğundan biz de farklı bir yaklaşım kullanmak zorunda kaldık. 

Şarkı listesi ve nasıl performans göstereceğiniz gibi şeyleri mi kastediyorsun? 

Taka : İkisini de kapsıyordu tabi ki, ama kastettiğim şey bu turda hiç prova şansımız olmaması ve enstrümanlarla çok fazla sorun yaşamamızdı. Bu yüzden sahnede yaşayabileceğimiz olası her sorun için pratik bir şeyler hazırlamamız gerekti, böylece varsayımlarda bulunmak yerine ortama ayak uydurmaya daha fazla odaklandık. 

Çok mu fazla sorun yaşadınız?

Taka : Çok yaşadık. Özellikle Ryota’nın basının sesinin çıkmaması sorununda. 

Ryota : Durmadan sorun yaşıyordum, ama sonra buna alıştım. Bir şekilde işlerin yürüyebileceğini bildiğim ve bununla başa çıkabildiğim için sorunu kafaya takmamaya başladım.

Toru : Diğer sorun konserlerin açık havada olmasıydı. Kum fırtınası veya yoğun yağış yaşandığında konseri durdurmak zorunda kalıyorduk. Ama herhalde tur yapmanın bir özelliği de bu. 

Hiç kültür şoku benzeri şeyler yaşadınız mı?

Taka : Zamanımızın büyük çoğunluğunu otobüsün içinde geçirdiğimizden tuvalet ve duşu dilediğim gibi kullanamadım. Japonya’ya döndüğümde özellikle bu ikisine sonunda kavuştuğum için çok mutlu olmuştum (gülüyor) 

Toru : Otobüsteki duşun suyu çok az akıyordu. Eve döndüğümde “Duşta su bu kadar çok akabiliyor muydu?” diye düşünüp şaşırmıştım. 

Ryota : Tuhaf gelecek ama ben o duruma gitgide alışmaya başlamıştım. Şimdi bile 2 gün duş almasam rahatsız hissetmiyorum. 

Toru : Bu alışman gereken bir şey değil! (gülüyor) 

Taka ve Ryota Amerika’da bazı röportajlara katıldı, değil mi? 

Taka : Elimizden geleni yaptık.

Ryota : Çok az İngilizce konuşabiliyorum, o yüzden her şeyi Taka’ya bıraktım. 

Ama oldukça akıcı iletişim kurmuşsunuz anlaşılan.

Taka : Hayır, bence turun en zor kısmı bu röportajları yapmaktı. 

Ryota : Röportajı yapanlardan yavaş konuşmalarını istiyorduk, ama sonunda hepsi hızlı konuşuyordu (gülüyor). İlk röportaj hiçbir şey anlamadığım için berbattı. Ama gün geçtikçe konuşmalarına alıştım ve sadece soruları anlamaya başladım. Ama İngilizcede uzun cümle kuramıyordum. Amerika’da farklı gruplardan birçok arkadaş edinmem sayesinde daha fazla öğrenmeye çalıştım.

Hangi gruplarla yakınlaştınız? 

Taka : Ghost Town ve ISSUES üyeleriyle iyi anlaştık. Özellikle ISSUES vokalisti Tyler her zaman otobüsümüzdeydi. Bir şey olduğunda hep bizimle geldi. Çocuk ruhlu ve eğlenceli biri. ISSUES, Vans Warped Tur’un Kick-off Party (*açılış partisi) sahnesini de paylaştığımız grup.

Toru : Amerika’da popüler olduklarından ve bu tura katılan tek Japon grup biz olduğumuzdan nasıl iletişim kuracağımız hakkında hiçbir fikrimiz yoktu en başta. Ama Ryota Tyler’ı barbeküye çağırdı ve sonrasında arkadaş olduk. 

Ryota : Turda nerdeyse her gece barbekü yapıyorduk ve daha fazla arkadaşım olmasını istediğimden cesurca gidip ona sordum. Sonrasında arkadaş çevremiz gittikçe genişledi. 

Toru : Herkes çok az arkadaşımız olduğunu ve bu festivale ilk defa katıldığımızı biliyordu, o yüzden performans sonrası bizi çağırmaya başladılar. Böylece Pacific Dub ve Crown the Empire’ın birçok üyesiyle sohbet edebildik. Ayrıca dünya kupası zamanı Amerika ve Asya ekibi kurarak futbol maçı yaptık. 


“Müziğimiz için çok önemli şeyler kazandık” 

Bir tanışma arkasından başkasını getirdi yani. 

Tomoya : Bizimle aynı sahneyi kullanan Watsky ile de iyi anlaştık. Aynı sahnede olduğumuzdan onların performansını hep izledik ve bence çok iyilerdi.

Ryota : Watsky’nin performansı çok başarılıydı. Kaç kere izlersem izleyeyim hiç bıkmadım. 

Taka : Ve son günümüzde sahneye ONE OK ROCK tişörtüyle çıktılar ve free-style rap olarak “Nothing Helps” ve “Deeper Deeper”ı coverladılar.

Tomoya : Son günümüz olduğunu biliyorlardı. O gün bize sürpriz yapmak istediklerinden onları kesinlikle izlemeye gelmemizi söylediler. Bize heyecan verdi, ama şarkılarımızı söyleyecekleri hiç aklımıza gelmemişti. Çok duygulanmıştım.

Taka : Ve son günümüzde kıdemli birçok grubun üyesi sahnemize gelip konseri izlediler. Sahneye çıkma saatimizde Yellowcard üyeleri diğer grupları çağırdı ve bize elleriyle tünel yaptılar. 

Ryota : Çok etkileyici değil mi?

Taka : Çok duygulanmıştım, hepsinin değerli arkadaşlığını devam ettirmek istedim. Turun sadece yarısına katılmıştık, tümüne katılmış olmayı diledim. 

Tur hayatınız nasıldı?

Toru : Otobüsümüz bir sonraki konser alanına diğerleriyle aynı zamanda yola çıkıyordu. O yüzden gece konser sonrası diğer grup üyeleriyle sohbet edip, zamanı geldiğinde otobüse dönüyorduk. Sabah olduğunda alana aynı ekiple varıyorduk. Böyle bir rutin vardı. 

Ryota : Konser saatimizi sabah öğreniyorduk. Bu yüzden hazırlıklara başlamadan önce performans sırasının açıklanmasını bekliyorduk. 

Yani performans listesi her sabah açıklanana kadar konser saatinizden haberiniz olmuyordu.

Taka : Erken saatte sahne aldığımız zamanlar oldu. Hatta uyandıktan 2 saat sonra bile konser verdik. Yavaş yavaş bu duruma alıştık. Daha önce bu tarz bir tur stili yaşamadığımızdan bizim için yeni bir durumdu. 

Vans Warped Tur’da çok şey öğrendiğiniz anlaşılıyor.

Taka : Kesinlikle öyle. Birçok hayranın beklediğini ve bizi izlemek için o kadar yol teptiğini görünce çok mutlu oldum. Ayrıca birçok başarılı Amerikalı grupla iletişim kurabilmek de muhteşemdi. 

Amerikalı grupların bakış açınıza katkısı olmuş gibi görünüyor.

Taka : O adamlarla iletişim kurup yakınlaştıkça grubumuzun geleceğiyle ilgili birçok şeyin de farkına vardım. Sonsuza kadar Japonya’da aktivitelerimize devam edebilir miyiz bilmiyordum. Öyle bir dönemde bildiğimiz tarz grupların bir araya toplandığı Vans Warped Tur’a katılabilmek için Amerika’ya uçabilirdik. Birbirimize saygı göstererek kendi müziğimizi yapabileceğimiz bir ortamı tecrübe edebilmek bana ilham verdi ve motivasyon sağladı.

Tomoya : Herkesle çok yakınlaştığımız için son gün veda etmek beni üzdü ve etkiledi. Herkes o kadar iyiydi ki bizi son dakikaya kadar bırakmadılar.

Taka : Eve gitme zamanımız geldiğinde ağladık.

Ryota : Diğer gruplar da ağladı.

Tomoya : Mümkün olduğunca alanda kalmak istediğimiz için otobüsümüzü bir sonraki gideceği yere gönderdik. Böylece gitmemiz gereken zamana kadar orda herkesle birlikte kaldık. Ayrılırken çok ağladım (gülüyor).

Ryota : Japonya’ya döndükten sonra da herkesle görüşmeye devam ettik ve bize geri dönmemizi istediklerini söyleyen mesajlar attılar. Bu tur sayesinde harika arkadaşlıklar kurduk.

Toru : Zamanlaması ve tur ekibi göz önüne alınınca böyle mükemmel bir tur daha yaşamamız mümkün değil bence. Bunu düşündüğümde bu tur bizim için eşsiz bir deneyim oldu diyorum. Alanda bütün o başarılı müzisyenleri bir arada görünce ve konuşunca fark ettiğim çok fazla şey oldu. Orda geçirdiğimiz her dakika bize yeni şeyler kattı.

Japonya’dayken yaşamadığınız tarzda şeyler mi?

Toru : Evet. Amerikalı gruplar bizden bambaşka bir duyguya sahipti ama hepimiz müzik için aynı tutkuyu hissediyor ve paylaşıyorduk. Bunu her gün bizzat yaşayabilmek bence bizim için harikaydı. 

Turdaki son gününüzden hemen önce Taka kendi instagram hesabından Japon hayranları için bir mesaj paylaştı. Japon olduğunu özellikle hissettiren bir şey yaşadığın için mi yazdın? 

Taka : Evet, bir sebebi var. Bu tura katıldığımızda Japon kimliğimizi hissettim ve nerde olursak olalım Japon meziyetlerine sahip olmamızla gurur duymamız gerektiğini düşündüm. Amerikalılar güçlü bir milliyetçiliğe sahiptir, ülkelerini sever ve onunla gurur duyarlar. Topraklarına ayak basar basmaz bunun farkına vardım. Ve instagramda kendi hesabımı açtım, böylece hayranların yorum ve tepkilerini direkt alabilecektim. Bloğumuza pek yazı yazmamıştım, instagram benim hayranlarla ilk direkt iletişim tecrübem oldu. “Japonya’ya çabuk dönün!” ve “Japonya’daki konserinizi iple çekiyorum!” gibi yorumları okumak bana bir an önce geri dönüp Japonya’daki hayranlarımla konser yapma isteği verdi.

*Devam edecek.


Bu sitedeki tüm yazı ve çeviriler facebook.com/OneOkRockTurkey sayfasına aittir.

Röportajı yapan : Leyna Miyakawa
Kaynak : AP JAPAN Ağustos 2014 
Fotoğraf: 23chan 
İngilizce Çeviri: Dessy @dnooriani.wordpress 
TR Çeviri: Cage @ONEOKROCK_TR

0 yorum:

Yorum Gönder