28 Şubat 2016 Pazar

Yazar CG | Kategori : , ,
Takeru × Taka Çapraz Sohbet <Bölüm 1>


Güney Afrika yolculuğundan aylar sonra sakin bir gecede Tokyo'da samimi küçük bir sushi barının tezgahında ONE OK ROCK'ın vokali Taka ve Sato Takeru ile birlikteydik.

Taka Nisan’da ve Sato Mart’ta doğduğu için aynı yılda okuldaydılar. Ve ikisi de birbiri hakkında açıkça şöyle dedi, "O benim erkek arkadaşım, o benim kız arkadaşım, en yakın dostum, kocam, karım." Bu durum "en yakın dost" sözünün ilişkilerini ifade etmeye yeterli olmadığını gösteriyor; sanki bir şey eksik, bir şey yanlış. 

Biri aktör, diğeri müzisyen. Bulundukları sahne farklı, ama birbirlerine saygıyla destek oluyorlar, sorunlarını ve derinlerdeki düşüncelerini birbirleriyle açıkça paylaşıyorlar.

Taka'nın gözünde Sato Takeru nasıl biri, Sato Takeru'nun gerçek yüzünü en iyi kim biliyor? Ve Sato Taka hakkında neler diyor? Birbirlerinde hoşlarına giden şeyler ne? Neler için empati hissediyorlar?

Bu 25 yaşındakiler, ilk biralarını tokuşturduktan sonra favori suşilerini yiyerek içki eşliğinde anlatmaya başladı.

-Birbirinizi ne kadar zamandır tanıyorsunuz?

Sato: Tamam, o zaman tanışmamızla başlayalım. Ben ONE OK ROCK'ı bir dizideki yan rolüm sırasında tanımaya başladım. Lise 2. sınıfta keşfedilmiştim ve 3. sınıfta bir gece yarısı dizisinde ilk çıkışımı yaptım. Ve dizideki aktör ve şarkıcı olan rol arkadaşlarımdan biri söyledi. Dedi ki, "Lisede sınıf arkadaşlarımdan biri ONE OK ROCK adlı bir rock grubunun üyesi ve grubun vokali muhteşem bir şarkıcı ve süper etkileyici. Neden dinlemeyi denemiyorsun?" Eğer doğru hatırlıyorsam fast food restoranlarından birindeydik. Kulaklıkların biri onda biri bende aynı zamanda hamburgerlerimizi yerken bir şarkılarını dinledik. Şarkı ‘Do you know a Christmas?*’tı ** (kendi yapımları bağımsız CD) Taka’nın vokaliyle başlıyordu ve sesini duyduğum anda “Bu adam dehşet! Çok iyi bir şarkıcı!” diye düşündüğümü çok net hatırlıyorum. Sonrasında ONE OK ROCK’ın Taka’nın okul festivalinde sahne alacağını duydum ve onları görmeye gittim. O sırada lise 3. sınıftaydım.

Taka: Takeru'nun orda olduğunu bilmiyordum, değil mi? 

Sato: Tabi ki. Henüz birbirimizle hiç karşılaşmamıştık. Ama konseri gördüğüm o an, "Çok iyi, adamlara bak! Bu da ne böyle!?" diye düşünmüştüm. Sadece şarkılar değil, tüm performansları süper havalıydı. Böylece ONE OK ROCK hayranı oldum. O zamanlar, OOR üyelerinden Ryota ve Toru Amuse'un (yapım şirketi) yurdunda kalıyordu ve ben de aynı zamanlar iş yoğunluğundan işe yurttan gidip geliyordum. Böylece Ryota ve Toru'ya "Ciddiyim, OOR çok müthiş!" diyordum. (dökümanlara bakıyor) OOR ilk çıkışını ‘内秘心書’ (Naihi Shinsho- 25 Nisan 2007'de yayınlandı) ile yaptı, değil mi? Klibini izledim ve "Çok mükemmel!" diye düşündüm. Ve konserlerine gitmeye başladım, sonrasında da bu devam etti. Sonra, sanırım Taka farketmiş olmalı ki, "Sato Takeru isimli kişi sık sık bizi görmeye geliyor" dedi. Ama birden her şey gizemli bir şekilde farklı bir hale büründü. (gülüyor)

Taka: Hatırladığıma göre  SHIBUYA-AX'taki konserimizdi. Takeru ilk defa sahne arkasına bizi kutlamaya geldi. Yabancılara karşı çok çekingendim, ama "OOR'ı seviyorum" dediğinde çok mutlu olmuştum. Ve biraz coşku hissettim ve "Teşekkürler. Bir ara birlikte takılalım" dedim. Ve birbirimize telefon numaralarımızı verdik, sanırım?

Sato: Hayır, vermedik, hayır. (gülüyor) Kesinlikle vermedik. Ondan sonra bir süre karşılaşmadık. Uzun süre OOR hayranlarından biriydim sadece. Naihi Shinsho sonrasındaki single ‘努努-ゆめゆめ-‘ (Yume Yume- 25 Temmuz 2007'de yayınlandı) ve sonrasındaki  ‘完全感覚 Dreamer’ (Kanzen Kankaku Dreamer- 3 Şubat 2010'da yayınlandı). Muhtemelen Kanzen Kankaku Dreamer zamanları arkadaş olduk, değil mi?

Taka: Ah, öyle miydi? Kaç yaşındaydık? Yirmi civarı mı?

Sato: En az yirmi civarı. Yani, hatırladığıma göre diğer OOR üyeleriyle zaman zaman selamlaşıp konuşuyorduk ama bu adamla hiç konuşmamıştım. Sahne performansı çok iyiydi, ama insan olarak nasıl biri olduğunu bilmiyordum. Bu yüzden aramızda bir tür mesafe varmış gibi hissediyordum biraz. Sonra bir gün Harajuku'da alışveriş yaparken seni gördüm.

Taka: Ne? Bunu hiç hatırlamıyorum.

Sato: Taka o zamanlar fazlasıyla sadeydi, anlarsınız ya. Ortak bir arkadaşımız ordaydı, böylece çok az konuştuk ve onun dikkat çekmemeye çalışan biri olduğunu düşündüm. Sonrasında defalarca karşılaştık ama yine de arkadaş olmamız oldukça uzun zaman aldı haha. Sonunda utangaçlığımızı aştık ve birbirimizle konuşmaya başladık. Grubun bir hayranı olduğum için durmadan, "OOR cidden müthiş!" diyordum ve Taka "Teşekkürler" diye yanıtlıyordu. (gülüyor)

-Bu ne zaman oldu?

Sato: Hiç hatırlamıyorum.

Taka: ‘Kamen-Rider Den-O’ başladığı zaman mıydı?

Sato: Çok sonra. 20 ya da 21 yaşındayken? Hayır, sanırım 19 yaşımdayken. Hiçbir fikrim yok. Herneyse, yemek için çıktık ve "Kış bizi yalnızlaştırıyor, değil mi?" diyerek güveçlerimizi yedik haha. Sanırım ikimiz de kolayca yalnızlaşıyoruz. Ve sonrasında birden düzenli olarak buluşmaya başladık. Nakameguro'daki tavuk güveci restoranı mıydı? 

Taka: Evet, evet. Genelde oraya giderdik.

-Eminim birlikte bir sürü anınız vardır, ama aklınızda en çok kalan hangisi? 

Taka: Yakın arkadaşlarımızla Chiba yerleşkesindeki Tateyama’ya gitmiştik. Yolda benzinimiz bitmişti. Berbattı ve daha birçok sorun yaşamıştık ama bence en eğlencelisi o gündü. Doğum günümde toplanmak için bir otelin suit odasını tutmuşlardı ve benim için parti düzenlemişlerdi. Daha heyecan verici bir doğum günü olamazdı. 

Sato: Hepimiz otelde kaldık ve ertesi gün tüm erkekler, hepimiz Disney Sea’ye gittik. Ama şu adam hiçbirine binemez.

Taka: Ben bir korkağım. Hiçbirinden hoşlanmıyorum.

Sato: Ona “Sorun olmaz. Sadece dene, ne kadar zevkli olduğunu anlayacaksın.” dedim ama o “Hayır, hayır, hiç de eğlenceli değil. Kesinlikle imkansız” dedi. Ama onu isteği dışında binmeye zorladık ve dediği gibi hiç de eğlenceli olmadı... 

Taka: Çok sinirlenmiştim, biliyorsun, haha. Ama o gün inanılmaz heyecanlıydı. 

Sato: Bir dönem aramızda akılda kalıcı doğum günü kutlamaları furyası patlak vermişti. Bunu başlatan Taka’ydı. Benim doğum günümü böyle süper şekilde kutlamıştı. Önce her zamanki gibi yiyecek faslı oldu. Birkaç yetişkin arkadaşımız vardı ve genelde birinin doğum gününde onlarla buluşup bir şeyler yerdik. Ama birçok arkadaşımız aynı şeyi söylerdi, bilirsiniz, hepimizin bir arada olmasının zor olduğunu. Bunun gayet farkındaydım, bu yüzden içlerinden sadece beş-altısı bile bir araya gelse mutlu olurdum. Yemeyi bitirdikten sonra aniden bana göz bandı ve kulaklık takıldı. Görüşüm ve duymam engellenerek başka bir yere götürüldüm. Restorandan o şekilde çıkarılıp bir arabaya bindirildim. Bana “şimdi göz bandını çıkar” dedi ve bir limuzinin içinde olduğumuzu gördüm. “Bu limuzini senin için hazırladım” dedi, şampanya içtik ve bazı güzel manzaralı yerlerde fotoğraflar çektik. O gün çok mutlu olmuştum, hatırladın mı? Saat gece 23:30’a geliyordu. Bana tekrar göz bandı ve kulaklık takıldı. Bir süre yürüdük, nereye götürüldüğüm konusunda merak içindeydim. Bana “Şimdi çıkarabilsin” dedi ve bu sefer kendimi bir teknede buldum. Tüm arkadaşlarım, hatta artık görüşmeyi kestiklerim bile, hepsi oradaydı.

-Muhteşem!

Sato: Ve saat tam 12’yi gösterdiğinde herkes “Doğum günün kutlu olsun!” dedi ve ONE OK ROCK benim için bir konser verdi. 

Taka: Evet. Ve bu Disney Resort’a gitmemizden sonra oldu. Sana iki katıyla ödemiş oldum. 

Sato: Bana göre Taka benim için çok fazla şey yaptı, bu yüzden bir sonrakinde ona daha fazlasını yapmayı planladım. Taka’nın doğumgünü için yeni bir mikrofon yaptırdım.  

Taka: Evet. Ve tüm tur boyunca onu kullandım.

<Bölüm 2 için Tıklayınız>


İng. çeviri: stephany-310 @ tumblr 
TR Çeviri: Cage @ONEOKROCK_TR

Bu sitedeki tüm yazı ve çeviriler facebook.com/OneOkRockTurkey sayfasına aittir.




1 yorum: