Taka: Bestelerken ve güfteyi yazarken kendimi yansıttım.
İlerideki müzik hayatım için önemli olan bir ürün aslında bu albüm.
Diğer üyeler de bu albümün şimdiye kadar en dolu dolu albüm
olduğunu söyledi.
1. Introduction Where idiot should go
Toru: Destansı enstrümantal efektleriyle diğer şarkıya geçiş.
İnsanların, dinlediklerinde, söyle düşünecekleri bir şarkı; “Bu ONE OK ROCK
mı?’
2. Ending Story??
Taka: Bu zamana kadar ortaya çıkardıklarımızla kıyaslarsak, bu şarkıdan gelen farklı bir atmosfer hissi var. Ayrıca şarkıya synth de ekledik. Bence bu şarkı bizim yeni noktamızı sembolize ediyor.
*synth: org gibi sinyal sentezleyen müzik aleti
Tomoya: Çok karmaşık bir temposu olan bir şarkı (Gülüyor)
3. ONION!
Taka: Onion! Onion tıpkı hayat gibi.. İsim olarak kelime oyunu yapmaya çalıştım. Bu
şarkıdaki davul vurmaları sıradan bir davulcuya şarkının ortasında çalarken
bagetlerini fırlattırabilir (Gülüyor)
4. The Beginning
Taka: Albüm için bu şarkıyı tekrar ayarlayıp düzenlemesini
yaptık.
Ryota: Ses daha iyi bir hale geldi, çok daha farklı hissettiriyor. (Tekli olarak çıkardıkları halini kast ediyor.)
5. Clock Strikes
Toru: Sahnede ilk kez demosunu yaptığımız zaman, şarkının
enerji dolu olmasının iyi olduğunu düşündüm ama koro kısmı için kafam biraz
karışmıştı.
Taka: Farklı türde koro kısımları yaptığımızdan dolayı, albüm için kullanabileceğimiz bir koro melodisi vardı ve onu da bu şarkıda kullanınca harika bir şekilde uyum sağladı. Dedik ki; Oldu bu! Bununla devam edelim. Sonra da John Feldmann’dan düzenlemeyi yapmasını istedik. Düzenlemede farkı eklemeler de vardı, dinlediğimiz zaman “Harika!” deyiverdim. Mesela orijinal A melo kısmında vokal olmaksızın boş bir kısım vardı ama düzenlemede aynı melodiyi bir kez daha ekledi. Düzenleme mi remiks mi? Çünkü remiks gibi tınısı vardı. Sadece küçük bir ekleme olması harikaydı! ‘Evet, işte bu kısım!!’ hallerindeydim ben. Bizim yapmayı istediğimizi yaptı o da! Hoş oldu bu John
6. Be the Light
Taka: Düzenleme Chris Lord Alge tarafından yapıldı. Green
Day ve Avril’la çalışan kişi, müzik dünyasında müthiş birisi. Bir tek onun
ortaya çıkarabileceği bir ses ayarlaması yapabiliyor ve bir band’da müzik yapan
Japonlar bu tarzı istiyor. Band üyesiyim ben de ama bizim için düzenleme yapması
beklenti dışı gerçekleşti.. Tamam, bunun hakkında düşünmüşlüğüm var (Gülüyor). Yine de beklenmedik bir olaydı, bu
sıralarda olmaz diye düşünmüştüm. Şöyle
diyeyim, şimdiye dek Chris’in tınısını hissederek şarkı yapıyordum ve bence bu
şarkı albümün son derece en iyi sesine, tınısına sahip olan şarkı. Şarkı düzenlenip
bize geldiğinde ise etkilenmiştim. ‘İşte bu Chris tonu…’ dedim.
Takumi Fujita: Şarkının uzunluğu ve derinliği… Kelimelerle ifade edemiyorum ama dinlediğim zamanki hissim şarkının üzerimdeki tesiriydi.
Taka: Bence küçücük, minicik bir şey bile insanın hislerini harekete geçirebilir ve ummadık bir şekilde sizi minnettar hissettir. Bu şarkıyı dinlediğimde bir kez daha müziğin üstünlüğünün farkına vardım.
7. Nothing Helps
Ryota: Bu şarkıyı ortaya çıkarışımızın hikâyesi şöyle; dördümüz
birlikte elimiz bomboş bir şekilde stüdyoya gittik, sonra da 3 saatliğine orayı
ve enstrümanları kiraladık! Çok kısa sürede tamamlandı şarkı, hiç stüdyoda sıfırdan
başlayıp da tamamladığımız bir şey olmamıştı; yani bu şarkı tazecikti. Bu şarkı
o anda kaydedilmiş gibi oldu.
8. Juvenile
Taka: Aslında bu şarkı Niche Syndrome döneminde baş gösterdi
ama demo yapmak zor olduğu için onu öylece kaydettim. Tamamladığımız bir
şarkıydı bu yüzden de bu çalışmamıza koyduk. İlk başta ‘Jonathan’ ismini
vermiştim.. Yani, Jonathan J harfiyle
başladığı için onun yerine Juvenile demek daha iyi olur diye düşündüm (Gülüyor).
9. All Mine
Taka: Sırf vokal ve piyanodan oluşan bir şarkı yapmak istedim. Her
zaman, bana müthiş bir seviye katacak bir şarkı yapmak istemişimdir… ama öyle
bir şarkım yoktu. Delicesine yapmak istediğim bir şeydi. Sahnedeyken bu
şarkının en iyi performansını sergileyip daha da gelişmek istedim.
10. Smiling down
Taka: Son zamanlarda şarkı yaparken zorluğunu ve duruma
objektif bakmayı unutabiliyorum! Buna da bayılıyorum hani.
Toru: Temel hatları oluştururken melodiyi bulamıyorum ama ben ki durumu zor zanaat objektif olarak irdeleyebilen biri olarak, bu şarkıda dışarıdan bakabildim.
Taka: Başta melodiyi sadeleştirmek zor olunca, işi Toru’ya yıktım. O hiç şikayet edip durmaz çünkü. (Gülüyor) Şarkı ona kalınca aynen şöyleydi; sanırım iş başa düştü!
11. Deeper Deeper
Ryota: Stüdyoda Tomo-kun’la beraber müziği düzenledikten sonra şarkı bu hali aldı.
Tomoya: Şarkının koro kısmını ayarlarken eve götürüp bilgisayarda üzerinde çalıştım ama tempo ölçerden ses çıkmadı. (Gülüyor)
Toru: Tam bir acemi
Ryota: Doğru. Tomo-kun sigara molası verdiğinde her şeyi berbat ettim ve üzerinde çalıştığımız tüm veriyi kaybettim. ‘Aaaaaaaaaaahhh!!’ da tepkim oldu
12. 69
Taka: Dinlemeniz gereken bir şarkı çünkü tüm şarkılarda
söylemek istediklerimi bu şarkıya monta ettim. Röportajlarda yazılanlar ifade
etmek istediklerimden farklı olabilir… yani tam yansıtmaz. Düşüncelerimi bir
araya getirip hepsini bu şarkıya yerleştirmek istedim.
13. the same as…
Taka: ‘Good Morning, Everyone!’ filminin tema müziği bu. Filmi izlerken hissi yakalayabildim ve sözleri onun üzerine yazdım..
Evet, bu albümü oluşturmak çok eğlenceliydi. Yeni bir şeyler öğrendim ve band için yapmak istediklerim fazlasıyla arttı. Bu albüme güvenim tam. Melodi iyi, ayrıca yapmak istediğimizi de gerçekleştirdik. İşte bu yüzden de dinlemenizi umuyorum.
..ve albümü oluşturma hikayesi nedir peki?
Toru: Uzun bir sürede yaptığımız bir albüm oldu, yaklaşık 1
buçuk senede.
Taka: Her bir kamp döneminde yatıya kaldığımız bir kayıt dönemi oldu ilk kez. Etrafımızda hiçbir şey yoktu ve kaçamıyorduk da. Birçok hatırayı barındıran bir kayıt kampı oldu.
Tomoya: Ryota ile balığa gittim. Uzun süre avlandık.
Toru: Ben kayıtın ortasındayken mi!?!?
Ryota: Ishidai yakaladım ve terbiyesini yaptırdım ki akşama sashimi yiyebilelim haha.
Bu sitedeki tüm yazı ve çeviriler facebook.com/OneOkRockTurkey sayfasına aittir.
İngilizce çeviri: Dessy
0 yorum:
Yorum Gönder