Kaldığımız yerden devam! ^_^
-Filmde yabancı hayranların Japoncayı anladığı kısımlar var.
Coşkuları açısından bu durumu etkileyici buldum, Japonya’da canlı yayın
izlemekle farkı yokmuş gibiydi.
Taka: Alandaki atmosfer ve his oldukça farklıydı. Olduğumuz
yerden çıkıp sahnede durduğumda şunu düşündüm; ‘Burası cidden Japonya değil’.
Yalnız canlı performansımız sırasında tüm kitle şarkılarımızı ezberlemişti ve
dördümüz de her zamanki gibi elimizden geleni yaptık ve tutkularında fark yoktu. Ayrıca ortamın müthiş olduğunu düşündük.
-Paris’te ekipman sıkıntısından dolayı konserin ertelenmesi ve Malezya’da ise mekan sahibinin grubun hatası olmasa da sinirli olması. Japonya’da hiç tecrübe etmediğiniz sıkıntılar bunlar, filmde de yayınlandı.
-Paris’te ekipman sıkıntısından dolayı konserin ertelenmesi ve Malezya’da ise mekan sahibinin grubun hatası olmasa da sinirli olması. Japonya’da hiç tecrübe etmediğiniz sıkıntılar bunlar, filmde de yayınlandı.
Taka: Doğru. Bu tip durumlar tamamen başka şeylerdi. Biraz
gruptan bahsedecek olursak, soğuk algınlığına tutulmayalım diye tüm gücümüzle sanki ‘asla üşütmeyecek bir beden yaratıyoruz’ gibi hissettik. Bu yüzden ‘eğer
böyle olursa performans sergileyemeyiz’ şeklinde düşüncemiz olmadı, 'umursama' demeyi tercih ettik. Biz de elimize enstrümanlarımızı tutabileceğimiz kadar, performansımı
sergileyeceğimiz bir durumu oluşturmak istedik; ‘Evet, işte gitar! İşte bas
gitar! İşte bateri! İşte mikrofon!’
-Yani diyorsun ki, aynı dış ülke tecrübesi yaşayan diğer
gruplar gibi, bu dayanıklılığınız olmazsa uluslar arası tur düzenleyemezdiniz.
Bu tur boyunca ciddi manada dokunaklı anlar oldu mu?
Taka: Beklendiği gibi kitlenin arasında bir sürü sarışın kız
görünce heyecanım tavan yaptı! (:D)
Ryota: Bir sürü hoş kız, değil mi?
-Ve sahneye de iç çamaşırları fırlattılar. (:D)
Taka: Sona doğru çoğu öyle yaptı. Böyle bir hayata
doğduğum için minnettarım. (:D)
Toru: Ama Endonezya, Jakarta’da konser için üstünkörü kıyafetlerimiz vardı. Sıcak sanki yazın ortasındaymışız gibiydi, soyunma odamız
da dışarıdaydı ayrıca. Yalnız otele döndüğümüzde odalarımızın klimasından
dolayı da kendimizi kışın ortasında buluyorduk. (:D) Buna rağmen konser
sırasında performans sergilerken yer sanki göçecekmiş gibiydi. ‘Şunu düzeltecek bir şey yapsalar’ diye
düşünmekten allak bullak olmuştum. Hiçbir şey yapamadık çünkü performansın
ortasındaydık ama bir şarkı sırasında görevlilerden birisini çağırdım ve ‘Sahneyle
ilgili bir şeyler yapabilir misiniz? Cidden çökeceğini düşünüyorum’ dedim. Sonra biz şarkıya devam ederken sahnenin
altına girip takviye yerleştirdiler. (:D)
Tomoya: Otobüste hareket etmek zor olacak diye düşünmüştüm
ama beklenmedik bir şekilde eğlenceli geçti. Banyo yapacak vaktimiz olmadı, biz
de sırayla duş aldık. Ardından otobüse döndük, otobüste yataklar vardı ve çok
rahattı.
Taka: Teknik olarak sen her yerde uyursun zaten, bir tek
otobüsteki yatakta değil. (:D)
Tomoya: (:D) Uyumazsam turu nasıl tamamlarım.
Taka: Aslında kendisi
uçak daha havalanmadan uykuya geçebilen türden bir adam. (:D)
-Bence uzun bir turdaysanız uyku çok önemli. Peki, geçen yıl
Avrupa ve Asya turlarınızdan ne tür bir etki topladınız?
Taka: Hissettim ki
küçük de olsa bir adım atıyoruz. Ana taşlarımızı değiştiriyor değildik. Farklı
ülkeleri ziyaret ettikçe atmosferin de nasıl değiştiğini anlayacaktık. Bu
tecrübeler doğrultusunda bizi şarkı yazmaya iten fikirlerimizin, ilhamlarımızın
değişimlerinin dibini görecektik. Bu yılın başından beri, konser için NY ve LA’de
bulunduk. Dahası, Mayıs’tan itibaren Toronto ve Kuzey Amerika’da olacağız. Oldukça ilginç ve etkileyici ve inanıyorum ki bu
tur boyunca bir çok şey kazanacağız, öğreneceğiz. Bir süredir Japonya’da canlı
performans sergilememiş olmaktan dolayı biraz üzgün hissediyorum ama yine de gerçekleştirecek
hayallerimiz var. Esaslı bir tecrübe için, hayallerimizi gerçeğe
dönüştürebilmek için düşüncelerimizi harekete geçirmezsek rahatlamayacak bir
grubuz. (:D) Japonya'daki hayranlardan biraz daha beklemelerini istiyoruz,
anlaştık mı?
-Eveet, Amerika cidden büyük bir kıta, değil mi?
Ryota: Tanıdıklarım bana Amerika’nın çok zor bir yer
olduğunu söylemişti. Bu yüzden tüm üyeler spor salonuna mekik dokuyor. Yani dayanma
gücümüzü artırıyoruz çünkü her türlü hazırlığımızla bu zorluklara göğüs germek
istiyoruz.
*OORer'dan OORer'a :)
0 yorum:
Yorum Gönder